Aziz Nesin

Nesin, 20 Aralık 1915′de Heybeliada’da doğduğunu ve başlangıçta en çok mizah yazıları yazdığını biliyor muydunuz?

 Üstelik yazıları yabancı dile en çok çevrilen 4. yazar. 1935′de Kuleli Askeri Lisesi’ni, 1937′de Ankara Harp Okulu’nu bitirip asteğmen olmuş. Ancak sonra bu görevinden istifa ederek bir süreliğine muhasiplik (saymanlık) ve bakkallık gibi işler yapmış. Aynı anda ailesini geçindirmek için bir yandan yazı yazıyormuş. Bir gün yapılan bir röportajda ‘neden bu kadar çok kitap yazıyorsunuz’ sorusuna, ‘ben ailemi bununla geçindiriyorum 4000 hikaye yazdıysam, ailem 3 kişi olduğundandır, daha kalabalık olsaydı belki 9000 hikaye yazacaktım,’ diyerek cevap vermiş.

1946 yılında Markopaşa adlı mizah dergisini çıkarmış. Zamanın devlet adamlarını mizahi ve keskin bir üslupla eleştirmiştir. Bu eleştirilere karşı yapılan baskınlar sonucunda da dergi bir süre sonra kapatılmış. Nesin, tüm bu baskıları umursamayarak 1948 yılında Azizname’yi çıkarmış. Taşlamalardan oluştuğu için bu kitap Aziz Nesin’in başına büyük dertler açmış.

1955′den itibaren Gazetelerde de yazmaya başlamış. Çalıştığı gazeteler: Dolmuş, Yeni Gazete, Akşam, Tanin, Günaydın, Aydınlık gazeteleridir. Bu gazetelerde mizah türünde yazılar yazmış. Ancak birçoğumuz onu, aşırı sol görüşüyle ve Türklerin %60′ının salak olduğunu iddia ederek gösterdiği büyük cesaretiyle hatırlıyoruz. Kimine göre doğru kimine göre yanlış düşünen yazar, yaşadığı zamanlarda büyük tepkiler görmüştür. Bir süre devlet tarafından koruma verildiği de söyleniyor. Hatta bir hikayesinde bundan bahsetmiştir: Aziz Nesin’i koruması için görevlendirilen adam, Aziz Nesin’i tanımayınca Aziz Nesin, devletten bir daha koruma istememiştir 😆😆😆😆

Ateist olan ve bu nedenle çok tepki gören yazar, 1973 yılında Nesin Vakfı'nı kurmuş. Günümüzde de faaliyet gösteren bu vakıf, birçok çocuğun eğitim, barınma vb. ihtiyaçlarını karşılıyor ve birçok saygın birey yetiştiriyor. 

Kitap telifleriyle ve bağışlarla devam eden vakıf, halen yüze yakın çocuk okutuyor. Nesin, 1995 yılında söyleşi için gitti Çeşme Alaçatı’da kalp krizinden vefat etmiş. 

‘Sizin memlekette eşek yok mu?’ kitabında vasiyet ettiği gibi hiçbir tören yapılmadan ve yeri belli olmayan bir yere gömülmüştür.